2024'ü Geride Bırakırken: Ekonomik Dalgalanmalar ve 2025’te Perakendeyi Bekleyen Fırsatlar
- Mesut Akdağ

- 4 Oca
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 29 Tem
Yıllardır perakende sektörünün içindeyim. Her yılın başı, ister istemez bir iç muhasebe yaptırıyor insana. Geçen yıl neler öğrendik, neyi iyi yaptık, nerede tökezledik ve 2025’te bizi neler bekliyor?
2024 kesinlikle kolay bir yıl değildi. Enflasyon, kur dalgalanmaları, tüketici alışkanlıklarındaki değişim ve bir türlü stabil kalamayan maliyet yapıları… Tüm bunlar sadece stratejik planları değil, günlük operasyonları bile doğrudan etkiledi. Ama her zorluk, bir adaptasyon fırsatı da doğuruyor. Benim için asıl mesele şu: 2024’ün bize bıraktıklarından nasıl bir yol haritası çıkaracağız?
Ekonomik Baskılar Altında Operasyon Yönetimi
Yılın ikinci yarısı özellikle maliyet yönetimi açısından hepimizi zorladı. Ürün maliyetleri her hafta değişirken, fiyatlama kararlarını “hem rekabetçi hem sürdürülebilir” şekilde almak hiç kolay değildi. Bölge müdürü olarak en çok zorlandığımız alanlardan biri buydu: Hem şirketin hedeflerini korumak, hem de mağaza ekiplerinin moralini ve müşteri memnuniyetini yüksek tutmak.
Bu süreçte şunu net bir şekilde gördüm: sahadaki güçlü ekip yapısı, kriz anlarında en büyük avantaj. Yıl sonuna yaklaşırken mağazalarımızda gösterilen refleks, alınan inisiyatifler ve yerel çözümler bence başarının asıl anahtarıydı.
Tüketici Davranışı Değişiyor: Fiyat Değil, Değer Arayışı
Aralık ayı boyunca yoğun bir kampanya dönemi yaşadık. Ancak şunu çok net gözlemledim: Tüketici artık sadece ucuz olana yönelmiyor. “Aldığım ürün bana gerçekten ne katıyor?”, “Bu markaya güvenebilir miyim?” gibi sorular daha belirleyici hale geldi. Özellikle gıda dışı alışverişlerde bu çok net hissedildi.
2025’te bu eğilimin artacağını düşünüyorum. Fiyat rekabeti hâlâ önemli ama müşteri sadakatini kazanmak için artık daha fazlasını vermemiz gerekiyor: doğru iletişim, doğru ürün gamı, güven veren hizmet.
Teknoloji ve Veri: Lüks Değil, Zorunluluk
2024’ün bana en çok öğrettiği şeylerden biri de şu oldu: Artık mağaza yönetiminde içgüdüler kadar veriyle destekli karar alma da kritik. Stok planlamasında, kampanya zamanlamalarında, vardiya düzenlemelerinde veriye dayalı hareket eden mağazalar fark yaratıyor.
Bu yıl, ekip içi raporlama ve anlık dashboard takibini daha sıkı oturtmaya çalıştık. 2025’te bu yapıyı biraz daha ileri taşıyarak bölge geneline standartlaştırmayı planlıyoruz. Çünkü sadece bir mağazanın değil, tüm bölgenin aynı ritimde hareket etmesi gerekiyor.
2025’te Neye Odaklanmalıyız?
Benim 2025 için üç temel önceliğim var:
Operasyonel verimlilik: Her adımı daha planlı, daha kontrollü ve daha esnek hale getirmek.
Ekip gelişimi: Sadece sonuçlara değil, insanlara yatırım yapmak. Çünkü güçlü ekip, güçlü sonuç getiriyor.
Müşteri odaklılık: Her mağazanın kendi kitlesini iyi tanımasını sağlamak. Her şehir, hatta her mahalle artık farklı dinamiklerle çalışıyor.
Bunları sağlam temellere oturtabilirsek, 2025’in zorlu geçse bile fırsatlarla dolu bir yıl olacağına inanıyorum.
📌 Seninle de Paylaşmak İsterim:Sen 2024’ten neler öğrendin? Yeni yılda önceliklerin neler? Yorumlarda görüşelim.



Yorumlar